1. Aldatıp malı pahalıya satmak.
2. Silik bir duruma getirmek, bastırmak.
3. Tamamıyla kaplamak, sarmak.
4. Bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek.
5. Bunaltmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
horozlanmak kelimesinin mecaz anlamı Kabadayılık göstermek.
çelteşik kelimesinin mecaz anlamı Üstü kapalı söz, kinayeli.
asalak kelimesinin mecaz anlamı Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli.
edebiyat kelimesinin mecaz anlamı İçten olmayan, gereksiz, boş sözler.
sermek kelimesinin mecaz anlamı Boşlamak, savsamak.
sahiplenmek kelimesinin mecaz anlamı Korumak, arka çıkmak, gözetmek.
göz bebeği kelimesinin mecaz anlamı Pek değerli ve sevgili sayılan.
bağırmak kelimesinin mecaz anlamı Kendini belli etmek.
sigortalı kelimesinin mecaz anlamı Güvence altına alınmış.
ütülemek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye laf anlatırken karşısındakinin kafasını yormak.
gelişmek kelimesinin mecaz anlamı İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek.
acı kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok keskin, yakıcı. 2. İncitici, dokunaklı, üzücü. 3. Elimizdekini alan veya umutlarımızı yok eden olaylardan duyduğumuz ruh tedirginliği. 4. Önlenemez doğal olayların sebep olduğu üzüntü.
soluk kelimesinin mecaz anlamı Tarz.
abece kelimesinin mecaz anlamı Başlangıç, ilk dönem.
ortadan kaldırmak kelimesinin mecaz anlamı Öldürmek.
uyanık kelimesinin mecaz anlamı 1. Açıkgöz, kurnaz, cingöz. 2. Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız. 3. Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili.
fakir kelimesinin mecaz anlamı 1. Zavallı, kimsesiz. 2. Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san.
dinamit kelimesinin mecaz anlamı 1. Tutku, özlem, heyecan. 2. Şiddetli,korkunç, hırslı.
vızıltı kelimesinin mecaz anlamı Hafif bir sesle ve bezdirici bir biçimde sızlanma, yakınma.
tartmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Nereye varacağını hesaplamak. 2. Denemek için yoklamak.
hınzır kelimesinin mecaz anlamı Genellikle hoşa giden bir davranış veya durum için şaka yollu söylenen bir söz
delmek kelimesinin mecaz anlamı İncitmek, kırmak.
yıldız kelimesinin mecaz anlamı Sinemada ya da tiyatroda çok beğenilen sanatçı.
çöplemek kelimesinin mecaz anlamı Açıktan kendine ufak tefek çıkarlar sağlamak.
ısıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çekici, olumlu, hoş bir duruma getirmek.
havai kelimesinin mecaz anlamı Dilediği gibi davranan, uçarı, hoppa.
leke kelimesinin mecaz anlamı Yüz kızartacak, onur kıracak durum, namussuzluk.
fettan kelimesinin mecaz anlamı Gönül ayartıcı, cilveli.
mirasçı kelimesinin mecaz anlamı Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan.
kabak kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz, görgüsüz, kaba.