1. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek.
2. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek.
3. Ayırmak, tahsis etmek.
4. İthaf etmek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kesmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Birini yermek, kötülemek. 2. Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak. 3. Vahşice öldürmek.
parlak kelimesinin mecaz anlamı Göze çarpacak kadar başarılı.
gerilim kelimesinin mecaz anlamı Sıkıntı.
alım kelimesinin mecaz anlamı 1. Gözü gönlü çeken güzellik, çekicilik, cazibe. 2. Kötülüğe verilen karşılık, ceza.
olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.
kereste kelimesinin mecaz anlamı Kaba saba kimse.
köçek kelimesinin mecaz anlamı Ağır başlı davranışları olmayan kimse.
taktik kelimesinin mecaz anlamı İstenen sonuca ulaşmak için başvurulan yöntem.
çorba kelimesinin mecaz anlamı Karmakarışık şey.
tazyik kelimesinin mecaz anlamı Baskı.
zemin kelimesinin mecaz anlamı Temel, dayanak.
hamur kelimesinin mecaz anlamı Öz, asıl, maya.
ara nağme kelimesinin mecaz anlamı Sıkça söylenen usandırıcı söz ya da görüşüle görüşüle insanı bıktırmış olan sorun.
kümes kelimesinin mecaz anlamı Ufak ev.
süprüntü kelimesinin mecaz anlamı Bayağı ve aşağılık şey ya da kimse.
çürük kelimesinin mecaz anlamı Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan.
tutulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birine tutkun olmak, sevmek. 2. Bir işe ya da birine canı sıkılır olmak.
çevirmek kelimesinin mecaz anlamı Hile, dolap, dalavere vb. dürüst olmayan davranışlar ortaya koymak.
alfabe kelimesinin mecaz anlamı Bir işin temel bilgileri, başlangıç bilgileri, abece.
kalaylamak kelimesinin mecaz anlamı Eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak.
tertipli kelimesinin mecaz anlamı Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış.
bülbül kelimesinin mecaz anlamı Sesi çok güzel olan kimse.
gölgelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin veya bir şeyin değerini azaltmak, sönüklük getirmek.
kırk kelimesinin mecaz anlamı Pek çok.
sızmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yorgunluktan kendinden geçerek uzanıp kalmak. 2. Bir topluluk ya da örgütün arasına karışmak.
kel kelimesinin mecaz anlamı 1. (Doğa ve eşya hakkında) Çıplak. 2. Gelişmemiş, cılız. 3. İçinde az eşya bulunan.
uydu kelimesinin mecaz anlamı İşlerini ve davranışlarını daha güçlü birinin isteğine uyduran (devlet, kurum, kimse).
mayna kelimesinin mecaz anlamı Bırakılma, son verilme.
gönül kelimesinin mecaz anlamı istek, arzu.
dil yarası kelimesinin mecaz anlamı 1. Acı sözün yarattığı kırgınlık. 2. Gönül yarası.