Eş sesli, sesteş Mâni kelimesinin anlamı ve örnek cümleleri:

dotAradığınız eş sesli (sesteş) Mâni kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. "Ders çalışmama mâni oluyorsun."
2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri. "Sana bir ramazan mânisi söyleyeceğim."

Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın

Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.

Eş sesli (sesteş) kelime: Dil (dersimiz.com-15343)
1. Ağızda bulunan tat alma organı. "Sütten dili yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş."
2. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan. "Kaç aydır bu dil kursuna gidiyorsun?" "Beni vazgeçirmek için az dil dökmedi."

Eş sesli (sesteş) kelime: Acemi (dersimiz.com-53447)
1. Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen. "Arkadaşım acemi şoför gibi araba kullanıyor."
2. Bir yere, bir şeye yabancı olan. "Sen galiba bu mahallenin acemisisin."

Eş sesli (sesteş) kelime: Mâni (dersimiz.com-46620)
1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. "Ders çalışmama mâni oluyorsun."
2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri. "Sana bir ramazan mânisi söyleyeceğim."

Eş sesli (sesteş) kelime: Sal (dersimiz.com-15328)
1. Su üzerinde ulaşımı sağlayan bir araç türü. "Çocuklar bir başına sala binmiş gidiyorlardı."
2. Bırakmak, salmak. "Öğretmen sözlerini bitirinceye kadar bizi salmadı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Makam (dersimiz.com-15322)
1. Mevki, konum. "Makamına güvenip konuşan insan, basit insandır."
2. Müzikte söyleme biçimi. "Bu şarkıyı bu makamda söylemeniz yanlış."

Eş sesli (sesteş) kelime: Sol (dersimiz.com-67922)
1. Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı. "Sol elimle yazı yazamam."
2. Sosyalizme yakın görüşte olan grup. "Benim babam sol görüşlü biri."
3. Müzikte nota. "Sol hangi notalar arasındadır?." "Sol, fa ile la notaları arasındadır."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kâr (dersimiz.com-67971)
1. Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı. "Bu satıştan beş bin kârım oldu."
2. Yarar, fayda. "Bu işten bizim kârımız ne?"
3. Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark. "İnan bir lira kârına satıyorum."

Bir yağı türü olan kar ile kazanç olan kâr farklı anlamdadır ve sesteş, eş anlamlı değildir.

Eş sesli (sesteş) kelime: Boy (dersimiz.com-69806)
1. Bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık. "Buzdolabının boyu tam denk geldi."
2. Uzunluk. "Bu halının boyu biraz kısa."
3. Kumaş için ölçü. "Bize de üç boy kırmızı kumaştan ver."
4. Ortak atadan gelen topluluk, kabile, klan. "Bizim boydan senin gibi hainler çıkmaz."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kan (dersimiz.com-15315)
1. Vücudumuzdaki hayati sıvı. "Zavallı boğa, kanlar içinde insanlara saldırıyordu."
2. İnanmak, kanmak. "Şevket, artık bu sözlerinle beni kandıramayacaksın."
3. Soy. "Sen bizim kanımızdan olamazsın."

Eş sesli (sesteş) kelime: Gül (dersimiz.com-15311)
1. Bir çiçek türü. "Bahçedeki tüm güller açmış."
2. Gülmek, gülümsemek, tebessüm etmek. "Sen gülünce, ben de gülmekten kendimi alamadım."

Eş sesli (sesteş) kelime: En (dersimiz.com-43203)
1. Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik. "Bu dolabın eni biraz uzun oldu." "Bu gömleğin eni biraz kısa kalmış."
2. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime. "En sevdiğim çiçek güldür." "En çok da senin gülüşünü seviyorum." "En nefret ettiğim kişiyle karşılaştım."
3. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. "Tüm koyunlar eksiksiz enlenecek."

Eş sesli (sesteş) kelime: Taş (dersimiz.com-41904)
1. Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. "Düşen taş az daha kafama gelecekti."
2. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. "Bu kolyenin bir taşı düşmüş."
3. Dama, domino, okey vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. "Okey taşlarından biri eksik."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kurum (dersimiz.com-68426)
1. Bacalarda biriken kalın is. "Bacada çok kurum varmış." "Kurumları temizleyince soba daha güzel ısıtıyor."
2. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese. "Gerekli kurumlara başvuru yaptık." "Çocuk Esirgeme Kurumu"
3. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet. "Sendeki bu kurum inan kimsede yok." "Fazla kurumlanma, senden büyük Allah var."

Eş sesli (sesteş) kelime: Tez (dersimiz.com-15329)
1. Hızlı, çabuk, acele. "Tez gel Osman, çocuğa bir şeyler oldu."
2. Akademik düzeyde büyük çalışma. "Bugün tez çalışmamı da sunduğumda her şey tamam olacak."

Eş sesli (sesteş) kelime: Boğaz (dersimiz.com-15303)
1. İki kara arasındaki kısım. "İstanbul'da boğaz olması şehre ayrı bir güzellik katıyor."
2. Boynun ön bölümü. "İki gündür yolardayım, boğazımdan sıcak bir yemek geçmedi."

Eş sesli (sesteş) kelime: Şiş (dersimiz.com-43167)
1. Şişmiş, şişkin. "Uykudan gözlerim şişmiş."
2. Bir ucu sivri, demir veya ağaçtan, bazen silah gibi kullanılabilen ince uzun çubuk. "Gel de şu etleri şişe dizelim."
3. Örgü örmekte kullanılan, metal, ağaç, kemik vb.nden yapılan uzun çubuk. "Bana iki şiş alıver, kazak öreceğim."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yüz (dersimiz.com-15309)
1. Sayı Olarak 100 "Bu sınavdan da yüz alırsam okul birincisiyim."
2. Suda Yüzmek. "Yaz bitiyor, Sen hala yüzmeyi öğrenemedin mi?"

Eş sesli (sesteş) kelime: Kafa (dersimiz.com-29879)
1. İnsan başı, ser. "Şu bereyi giy, kafan üşümesin."
2. Kavrama ve anlama yeteneği. "O kadar anlattım, sizde de hiç kafa yok."

Eş sesli (sesteş) kelime: Toka (dersimiz.com-42851)
1. Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. "Tokamı kaybettim bulamıyorum." "Beyaz toka yakışmış."
2. Kemer, kayış, ayakkabı vb.de tutturmalık. "Bu kemerin tokası kopmuş." "Çantanın tokasını beğenmedim."
3. El sıkışma. "Babamla da tokalaştın mı?" "Pazarlık için uzun süre tokalaştılar."

Eş sesli (sesteş) kelime: Pas (dersimiz.com-67300)
1. Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde. "Bu çivilerin hepsi paslanmış." "Merdiven yağmurda kalırsa paslanır."
2. Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi. "Bana hiç pas atmıyorsunuz." "Bu gollük bir pas."
3. Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz. "Ben pas diyorum."

Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.

Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler Sözlüğü