Okumak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kavramak, Küfretmek, Sövmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sarakacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
Çember kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döngü, Manka, Çevre, Daire
Boğaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan
Egoistlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bencillik, Hodbinlik
Şaklaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü
Soyut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
Yüklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Üstlenmek, Yıkılmak, Zorlamak
Dominant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Gösterim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Projeksiyon; Seans
Nagehan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire
Sakatlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Kusur, Yanlış
Bılkımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Erimek, Yumuşamak
Yoldaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Refakat
Eğlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
Monarşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekerklik
Merkeziyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
Fotosel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıkgözü
Brüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesintisiz Para; Darası Çıkarılmadan Tartılan
Komedyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldürmen
Çıkak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıt, Mahreç; Boğumlanma Noktası
Görüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
Yaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
Halas Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtarmak
Memat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
Lup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
Akilâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllıca
Lisaniyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil Bilimi
Sine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Göğüs, Gönül, İç, Sadır, Yürek
Ahvalat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vukuat
Açımlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşrih Etmek, Şerhetmek
İaşe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.