Örtmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tartılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Beraberlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Müsavat
Sofistike kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık, Yapmacık
Yağcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
Değiştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahrif, Tahrifat, Tebdil
Foya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Açık, Fırıldak, Hile, Kelek
Çökme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
Komplikasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan Etki
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Döşeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
Gayretkeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabalayıcı
Patlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
Esans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koku, Itır, Ruh
Muganni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı
Yular kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedek
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
Balon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
Yaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahar, İlkbahar, Yaz Mevsimi
Hun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kan
Boz Renk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gri
Aranmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırılmak, Yoklanmak, Arzu Edilmek, Özlenmek
Mundar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murdar, Kirli, Pis
İhya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
Görev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
Redaktör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
Verilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maruz
Köpürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
İletki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıölçer, Mastara, Minkale
Ayırt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fark, Nüans
Hasebiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
Eyvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teras
Zırva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Boş Söylemek, Boşboğazlık, Cefengiyat, Boş, Anlamsız, Saçma Sapan
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.