Patlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yeşermek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sivrileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
Çete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
Nazariyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
Bibliyografya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
Emperyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılımcı, Sömürgeci
Tecil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
Saçıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
Kökleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek, Oturmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Doğu Bilimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
İlkbahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
Öğretim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahsil, Talim, Tedrisat
Darağacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa, İdam Sehpası
Çıtır Çıtır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek
Ten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
Siper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunak, Dulda, Kuytu, Senger, Yağmur, Korunmalık
Mamulat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler, Mamul
Sıkıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
Hayâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
Teslim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pes
Aktifleştirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirici
Oğa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
Kânunusani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
Zahirî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmacık
Kaplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
Hayâsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmazlık
Keloğlan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
Basamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
Mahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Sanatkâr, Usta, Uzman, Yırtıcı, Eli Uz
Yaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duman, Huysuz, Kötü, Beğenilen, Fena, Korkulan
Oluşum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Teşkil
Güldeste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçki, Buket, Antoloji
Akredite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirilmiş, Yetkili
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.