İcazet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Diploma, İzin, Müsaade, Onay
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Albüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzançalar, Resimlik
Yetiştirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstahsil, Üretici
Diyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye
Şapalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şamar, Tokat
Çokluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoğul, Çoğunluk, Deniz, Ekseriyet, Galebe, Kesafet, Yağmur, Çok Kez, Çoğun, Ekseriya
Takışkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muteriz
Lif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tel, İnce
Endişesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müsterih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sakit, İçi Rahat, Erinçli
Sağtöre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahlak
Süratle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızla, Çabucak
Çerenci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farfara
Fanus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camyuvar
Sıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titreme, Malarya
Uyandırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkaz
Müfredat Programı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı
Keser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kerki
Husus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş, Konu, Madde, Özellik, Yön
Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Arakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
Üs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
Baştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Yeniden
Şantaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
Örfi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Törel
Şarj Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
Söyleyiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz
Güvence Akçesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depozit, Depozito
İlkokul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İptidai Mektep, İlk Mektep, İptidai, Beş
Acılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
Değirmi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlak
İştigal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş, Uğraşma, İlgilenme, Meşgul Olma, Çalışma
Sevatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.