Vatandaşlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yurttaşlık, Tabiiyet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İçtimaiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
Demevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
Kefaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyet
Salınım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Raks
Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
Aptal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Bön, Ahmak, Akılsız, Zekâ Yoksunu, Alık, Alık Salık, Avare, Derbeder, Dingil, Geri, Salak, Serseri, Şapşal
Âdemiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık, Adamlık
Değişken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynak, Kararsız, Değişici, Mütehavvil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sekreter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazman
Kabarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşmak, Şişmek, Artmak, Kafa Tutmak, Başkaldırmak, Böbürlenmek, Büyümek, Kalkmak
Duruş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi, Sekte
Peşinci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndülcü
Akman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Saf
İsteyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talip
Zıt Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
Başvekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
Mesleksel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesleki
Rezerve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtımlı
Başlayış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
İstifham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soru
Ağyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabancılar, Başkaları
Belirti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
Dinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
Saffet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Temizlik
Faksimile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş basım, Tıpkıbasım
Birinci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk, En İyi, En Önemli, Öncü
Başüstüne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oldu
Doğal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Tabii, Natürel
Tanınmayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabancı, Yeni
Ertelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geciktirmek, Tehir, Atmak, Savsaklamak, Sonraya Saklamak
Müsabık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarışmacı, Karşılaşmacı
Mürgülemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.