Tartı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kesim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
Sıkaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mandal
Televizyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
Buçuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarım
Kerevet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Sedir
Stil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üslup, Biçem, Tarz
Cepçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
Çarliston kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Uzun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Özne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Müptedi
Kaideli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurallı
Militarizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süerselcilik
Spot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşin
Kayağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
Hüviyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik, Şahsiyet
Tabiilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğallık
Nazırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vekâlet
Koskocaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş, Muazzam
Yakında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçenlerde, Şimdi
Kusmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek
Dizgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Tertip, Nizam
Budun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Millet, Ulus, Kavim
Emcik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meme
Kırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı, Melez, Üzgün
Basamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
Filan Falan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Falan Filan
Gizler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
Olağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii
İntibak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Uyarlama
Kıpkızıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Koyu
Kırpıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
Tertip Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.