Tahammül kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Müstemleke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Tekel
Üzüntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
İstihfaf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
Senger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siper
Tümel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Külli
Soyut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
Takmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak, Önemsemek, Vurmak
Görevli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Memur
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
Zümrüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeşim
Nadir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Seyrek, Az, Az Bulunur, Azrak
Tarafından kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamanından, Aracılığıyla, Türünden, Çeşidinden
Bayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kart
İncelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
Dâhil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
Merhametli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr
Akçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
Alçalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soysuzlaşmak
Mühtedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönme
Meni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel
Remil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fal, Kum Falı
Akran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşıt, Taydaş, Öğür, Böğür
Mahiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Nitelik, Öz, Vasıf, İçyüz
Aidatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile
Gaile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
Dümbek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dümbelek
Yürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesur, Cesaretli, Cüretli, Kabadayı, Korkusuz
Asli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Temel, Esas, Ana, Temelli, Köklü, Asıl
Zampara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın
Tansık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mucize, Şaşırtıcı, Doğaüstü Olgu
Bayak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demin
Turizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezim, Gezginlik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.