Sükûnet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Devlet Evi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lojman
Beledi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
Salahiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
Takım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
Cafcaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Gösteriş, Şirret
Katılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
Araç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Anahtar, Kayıt, Taşıt, Vasıta
Teneffüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Künç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
Angutluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
Şeklen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimce, Zahiren, Şekilce
İncelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
Zifiri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapkaranlık, Karanlık, Zulmet
Mutabakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvafıklık, Uygunluk, Uyum, Yekdillik, Özdeşlik, Anlaşma, Uyuşma
Parıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Nur, Şaşaa, Şimşek
Aforoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışlama
Dakikasında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Ağır Başlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur Doğrusu Ağırbaşlı olarak yazılır.
Sınırlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
Koşuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Nazım, Koşma, Şiir, Türkü
Buluşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak, Kavuşmak
İmarsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
Buzkaymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
Aya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avuç, Taban
Başörtüsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
Pompalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek
Vaiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğütçü
Perakende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekten, Dağınık, Perişan
Oturaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ağır, Gösterişli, Sabit, Sağlam, Veznin
Cinnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
Başkalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Fark
Âmâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.