Sokur kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Köstebek; Sönmüş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mavra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
Cefa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zulmetmek
Karşılıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütekabil, Çapraz, Zikzak
Bitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek, Tamamlanmak, Son Bulmak, Bayılmak, Beğenmek, Çıkmak, Dinmek, Erimek, Geçmek, Kurtarmak, Sonuçlanmak, Yetişmek
Doğma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
Hat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
Kırnak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cariye, Çevik, Güzel, Titiz, Halayık, Oynak, Çevik, Cilveli, Boylu Boslu
Veçhe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yön
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kolluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manşet; Polis Veya Jandarma, Zabıta
Kondisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklılık, Durum, Şart
Salahiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
Asıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs
Lakırtı Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
Bası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tab
Emniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Güven, Güvenlik, İtimat, İnanma, İnanç
Mecburiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor
Sütlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
Yüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
Dilaver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahadır, Yiğit, Delikanlı
Paşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Başmak
Koçaklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaş
Tacizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedirginlik
Eksik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Noksan, Sakat, Yarım, Yarım Yamalak, Natamam, Yetkinsiz, Kusurlu, Muallel
Caize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş, Armağan, Azık
Talihsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şanssızlık
Akraba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hısım, Kohum
Mikser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırpıcı
Gevezelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çene
Prezervatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaput
İktisap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanım, Edinim
Ezberden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere
Prostela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlük
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.