Sarı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Solgun, Soluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Başsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reissiz, Amirsiz, Öndersiz, Lidersiz, Şefsiz
Eşsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzersiz, Emsalsiz
Ancak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Sadece, Olsa Olsa, En Çok, Daha Çok, Zar Zor, Sonunda, Nihayet, Ama, Şu Var Ki, Lakin, Fakat, Güçlükle, En Erken, Bir, Dar, Sade
Transport kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Taşımacılık, Nakil, Nakliyat
Litre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lotra
Hemencek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Evvelki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önceki, Sabık
Çatkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Azar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylama
Şifre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizim, Kod, İşaret
Fake kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feyk, Gastan
Operatris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
Döndürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
Kurulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Taaffün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
Tat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lezzet, Zevk, Çeşni, Haz, Dilsiz
Tarihçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
Daye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Lala
Adilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık
Etkisiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesirsiz
Esirgemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
Tebahhur Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
Terkidünya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
Emperyalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmacılık, Sömürgecilik Yayılımcılık
Müfessir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yorumcu, Açıklamacı, Tefsirci
Adale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kas
Buket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gül Destesi, Güldeste
Nâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Alaz
Yapmacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Düzme, Suni, Yapay, Yapma, Zahirî
Çor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
Arızalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sınmak
Sükûnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.