Sümbül kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Başak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Karmakarış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
Değiştirilmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
Dileyiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rica
Gergin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Sinirli
Bastık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
Enişte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küreken, Yezne
Payton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fayton
İmam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Molla, Önder
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Televizyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
Söküotu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tavşancılotu
Acınaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elemli, Kederli, Acılı
Kara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, İftira, Kötü, Leke, Siyah, Toprak
Kavil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Söz, Sözleşme
Mecmua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dergi
Sanem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Put
Danışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
Sürüklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Getirmek, İtmek, Sevk Etmek, Sürümek
Arttırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlave
Özerklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtariyet, Otonomi
Fakül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benek
Kesimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maktu, Mukannen
Kupür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
Değerlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önem Vermek, İtibar Etmek
Müşabih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
Geçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arasından Çıkmak, Akmak, Etkilemek, Tesir Etmek, Atlamak, Aşmak, Bırakmak, Bitmek, Buyurmak, Girmek, Gitmek, Harcamak, İşlemek, Kalmak, Kapmak, Olmak, Oturmak, Sirayet Etmek, Sönmek, Tükenmek, Vazgeçmek, Yaşamak, Yermek, Yürümek
Mürettiphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizgiyeri
Bilgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri
Büklüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruk, Burum, Dönemeç, Kıvrım, Viraj
Oy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rey, Avaz, Ses, Tavış
Dokunuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temas
Bağın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
Karakış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.