Reçete kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çare, Nüsha, Yol, Yöntem
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yakışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
Beyazperde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinema Doğrusu Beyaz Perde şeklinde yazılır.
Hastane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Evi
Dayak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Dövme, Kötek, Mesnet, Rahle, Sopa, Sürgü, Vurma, Patak, Payanda
Çöğüncek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahterevalli
Engelleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
Rutubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Teril, Yaşlık
Anakara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıta (Doğrusu ana kara olarak ayrı yazılır.)
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Enformasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıklaşma, Salıklaşım, Bilişim, Haberleşme, Danışma, Tanıtma
Issızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
Delişmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şımarık, Delidolu, Çılgın, Zıpır
Küseğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıtkırıldım
Uğraştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
Şov kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
Gereklilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
Kampanacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
Beyazlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek
Zifiri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapkaranlık, Karanlık, Zulmet
Şafak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tan, Alacakaranlık
Muhannet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
Fukara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
Tane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kıta, Parça
Kamera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
Ahlaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazbut
Aklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraat
Müşevveş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Ağırcanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembel
Alışveriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
Öbek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deste, Grup, Küme, Yığın, Takım
Mukavim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
Tavsamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lengimek, Yavaşlamak, Gevşemek
Süratlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.