Alışveriş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
Ayrım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
Yırtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Pejmürde, Arsız
Ender kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Pek Az, Pek Seyrek
Dergi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecmua, Sütun
Direk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
Kâkül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
Özlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasret, Tahassür; Meyil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tecil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme
Değil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok
Merak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
Çıtı Pıtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
Konaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek, Gecelemek, İnmek, Kalmak
Konut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Hane, İkametgâh, Menzil, Mesken, Yurt, Eğlek
Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
Südremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş Olmak, Esrimek
Büyük Baba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dede
Vakur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ciddi, Veznin, Yalımlı, Onurlu
Şahmat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satranç
Ajan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Casus, Çaşıt, Temsilci
Meydanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
Şuuraltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçaltı, Tahteşşuur
Sefir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Elçi
Aksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Ulaşmak, Vurmak, Yansımak
Cıvıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık Olmak
Kasap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar
Yapma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Yapay, Yapmacık
Adım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişim, Hamle, Etap, Aşama
Şakul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekül
Mevzii kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerel
Kulübe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatanak, Köşk
Asil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.