Pürneşe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Neşeli
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Vücutlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri
Turuncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Narenci
Metanetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Metin
Tırpan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kerenti
Yave kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
Yönelteç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direksiyon
Nüfuz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Geçmek, İşlemek, Sinmek
Dövüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Muhammen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Edilen, Tasman
Zatî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişisel, Özel, Doğrusu, Aslında, Esasen
Konstitüsyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
Ameli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
Stadyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Spor Alanı
Muhteşem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Görkemli, Gösterişli, Büyük Ve Göz Alıcı
Koyuvermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koymak, Salmak
Turizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezim, Gezginlik
Damga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
Bonkör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli açık, İyi Yürekli
İndifa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
Kütüklük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fişeklik
Himayecilik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
Fevkalade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
Çileli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
Bitli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
İrade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, Buyruk, Dilek, İstek, Buyrultu, İstem, İstenç
Yasakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
Bağlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Sınırlı, Sadık, Asılı, Kapalı, Mecbur
Mevzun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Ölçülü
Sefer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolculuk, Defa, Kere, Kez, Savaş, Yol, Savaşa Gidiş, Harp
Tane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kıta, Parça
Yalıtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
Oturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.