Ameli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mutlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahtiyar, Hoşbaht, Memnun, Mesut, Berhudar, Ongun
Azınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
Yalancıktan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan, Düzmece
Hırtlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
Savaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş, Cenk, Harp, Kavga, Muharebe, Mücadele, Sefer, Uğraşma, Didişme
Tesirsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkisiz, Geçişsiz
Güçlükle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Zor
İspat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspatlamak, Kanıtlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Vezne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terazi
Madara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
Dönmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri Gelmek, Vazgeçmek, Caymak, Benzemek, Burulmak, Değişmek, Devretmek, Dönüşmek, Hatırlamak, Kayıtmak, Kesilmek, Sapmak, Yönelmek
Öze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hassa, Özgü
Miyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Ölçü, Ölçüt
Şanslı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
Elçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefaret
Taşınmazlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
Dayanışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Hemreylik, Tesanüt
Yoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
Edisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basım, Baskı
Hahiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rica
Tenezzüh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
Pintilik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
Tevazu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik
Garplı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batılı
Ülkü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon, Dava, İdeal, Mefkûre, Şiar, Düşünce, Emel, Dilek
İplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İp
Plaçka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapul
Tespit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Saptamak, Vermek
Fıkıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
Vatandaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaş, Tebaa, Uyruk
Sarahaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça
Bileşim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terkip
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.