Nodül kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Düğümcük, Yumrucuk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nazikâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edeple
Çocuk Yuvası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
Pedagoji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimbilim
Sömürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstismar
İbraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Koyma, Gösterme
Gereç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malzeme, Materyal
Kam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaman
Kitabiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Gayrikanuni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
Sav Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Slogan
Finish kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varış, Varım
Kristal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Billur
Tayin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
Paragraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölümce, Fıkra
Kılıbık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avratağız
Beklenti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ümit
Tutuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Yakmak
Aya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avuç, Taban
Fukaralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Güçsüzlük
İngin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engin, Nezle, Münhat, Duma
Garnizon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay
İnat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek
Kelepçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilezik, El Kandalı
Velut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
Yeksan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit
Münfesih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
Alıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Duru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berrak, Temiz
Ters kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz
Sıkıntılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dar, Dumanlı, Kara
Zevahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Görünüş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.