Mıymıntı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ataletli, Lenk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Lösemi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
Manikür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbakımı
Dikkatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savruk, Dalgın, Özensiz, İhmalkâr
Muganni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı
İfşa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açığa Vurmak, Açıklamak, Dökmek
Tavır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
Havyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kürü
Hapşırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Birleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulamak
Kapitalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
Eksi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Negatif, Nakıs
Mazeret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk
Eş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
Kambur Zambur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
Diri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Sağ, Güçlü, Zinde
Tabya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sencer
Meydan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Ortalık, Saha
Yumuşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
Tanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlama, Tarif Etmek
Düzenbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Hileci, Düzenci
Tüyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
Adamyiyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamyam
Dikinti Meydanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şantiye
Lahut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
Tedrici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kertel, Azar Azar, Derece Derece
Sade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Düz, Sadece, Yalın, Yalnız, Gösterişsiz, Şekersiz
Emektar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski
Taharet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlenme, Temizlik
Eksiltme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhale
Pozometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
Kalem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Tür, Yazar
Melahatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.