Eğitim Bilimi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eğitim, Pedagoji
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Asmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
Periyodik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Süreli, Dönemsel, Süreli Yayın
Işıldak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Projektör
Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
Hulasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
İçsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dahili
Hidayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru Yol
Eleğimsağma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Alkım, Gökkuşağı, Alaimisema
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Uyuşuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Uyuntu, Pısırık, Sünepe, Süst, Tembel, Uyuşmuş, Gevşek
Sık Sık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az Aralıkla, Sık Olarak, Sıkça, Tez Tez
Müessir Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
Huriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık
Temin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Yanaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhalif
Alışveriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
Mütareke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateşkes, Bırakışma
Perdelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
Tavır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
Asileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak, İsyan Etmek
Ruzuşeb kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
Önder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başçı, İmam, Lider, Öncü, Rehber, Şef, Yolbaşçı
Ortalama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasat, Vasati, Yaklaşık
Varakpare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektup, Name
Aylakçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avarelik Aymak
Alternatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçenek, Şık
Haddinden Fazla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
Milenyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Binyıl
Südremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş Olmak, Esrimek
Denektaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mehek Taşı, Mihenk
Epigrafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıtbilim
Sayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarkık Örtü; Kulak Kepçesi
Yakışıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münasebetsiz, Ekşi, Müstehcen
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.