Lanet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ters, Kötü, Kargış, Beddua, Kargıma, Berbat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Aylandız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kokar Ağaç
Sıyga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kip
Payitaht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Başşehir
Çiftelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekmelemek
Nezretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
Eğretileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
Tazelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepmek
Sıvalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Cazibedar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekici
Hastalıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıklı, Çürük, Marazi, Yarım, İğcil, Mariz
İlham Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esinlenmek
Bağnazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taassup, Geri Kafalılık
Yasal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Meşru, Legal
Türkolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
Mezeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerezci
Yaymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermek, Duyurmak, Otlatmak, Neşretmek, Vermek, Yazmak
Mevkuf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutuklu
Anbean kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Her An, Dakika Dakika, Ara Sıra, Giderek
İsyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kozgalan, Baş Kaldırma, Ayaklanma; Boyun Eğmeme, Uymama, İtaat Etmeme
Vitrin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
Polo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevgen
Program kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlence, Bağdarlama, Tasarı
Pansuman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Sarık
İzleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takip Etmek, Takip
Üzünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü
Gökyüzü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Hava, Sema
Rüşt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Yetişkinlik
Mütevazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü, Kurumsuz; Gösterişsiz
Yavaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
Acımasızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
Nazik Yürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Gözü Sulu
Tekdüze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Yeknesak, Monoton
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.