Üzünç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Üzüntü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Musibet, Çile
İrca Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Taşın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat
Yazıklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
Ağarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlaşmak, Aklaşmak, Aydınlanmak
Patlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Örnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
Nazariyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Temaşa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
El Âlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, El Gün, Yabancılar
Fenomen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Görüngü, Olay
Temkinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
Kimse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
Bezgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
Korku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Endişe, Tehlike, Vahşet, Kaygı, Muhatara
Tüketilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
Ermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
Şüpheci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
Yetinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare, İktifa, Kanaat
Barışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
Mebusluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekilliği
Yeterli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ehliyetli, Yerinde, Kifayetli, Ehil
Eşantiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Bedavalık
Antik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Eskil, Antika
Aşiret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oymak, Uruk, Boy, El, Tayfa
Hasretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
Derlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Düzenlemek, Biriktirmek, Dermek, Tedvin Etmek
Harbiden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten
Kontrolör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetimci, Denetçi, Kontrol
Nabekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Haylaz, Serseri
Berhayat Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
Dokunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.