Kısaboy kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bodur
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dermansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
Yarbay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
Gocunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
Kült kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapma, Tapınma; Din; Dinsel Tören, İbadet, Ayin
Bülten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süresiz Yayımlanan Duyuru; Dergi
Leh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onun İçin, Onun Tarafın; Ondan Yana
Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
Yazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Peyda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
Gider kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Masraf, Harcama, Çıkar, Mahariç, Masarif
Kamp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oba
Farba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırfır
Oyuncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktör, Aktris
Altın Varak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varak
İhtilal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
Lünet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
İcat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
Siklamen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tavşankulağı, Buhurumeryem
İnşaatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcılık
Softalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık
Omurga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel, Amudu Kari
Sosyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumcu
Hane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Ev, Göz, Konut
Sakınmadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
El kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
Öbürkü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
İkametgâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturulan Yer, Konut
Su Sığırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manda
Stepne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedek Teker
Saha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Arsa, Meydan, Yakut
Yumuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tombul
Bölmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.