Köy Muhtarı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Muhtar
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Korucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşebeyi
Nema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüme, Gelişme, Çoğalma, Faiz, Ürem
Eskimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
İhtiyarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık
Dil Kavgası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
Patırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kargaşa, Hengâme, Şamata
Patron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşveren, Biçit, Kalıp, Sahip
Celil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Çok Büyük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kovalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek, Koşmak, Kovmak, Takip Etmek
Çömlekçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çanak, Çömlek
Feshetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek
Sinagog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havra
Hükümdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halife, Padişah
Sentaktik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimsel
Büyütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Mübalağa Etmek, Bakmak
Hınzırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Domuzluk
Farksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Ayrımsız
Konser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
Göçmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelme, Muhacir
Abidevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
Yapılış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
Kefillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
Kıvançlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
Sorum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Durum, Mesele, Mesuliyet
Açgözlülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamah
Vesile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
Eşey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
Döleşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
Müşkül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
Muştu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müjde
Tek Tük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Seyrek
Sempozyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Şöleni
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.