Düzenli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hukuki Mühlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman
Lakırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
Şerare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
Kabarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşmak, Şişmek, Artmak, Kafa Tutmak, Başkaldırmak, Böbürlenmek, Büyümek, Kalkmak
Gözlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede, Rasat
Gagalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Hırpalamak
Tıpatıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam, Birebir, Tıpkı, Ucu Ucuna, Astamam, Aynısı
Gayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İktisap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanım, Edinim
Necaset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
Sahra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Çöl, Ova
Haykırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nara
Konferansçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
Jeomorfolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeybilimci
Söz Misali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
İçe Dönük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Karadinmez
Mukayese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
Paydaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
Tenzil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
Yönelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteveccih
Hızlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süratli, Seri, Çabuk, Hovarda, Çapkın, Uçarı, Şiddetle, Sıkı, Yüksek (Ses)
Tenevvür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
Timsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Simge, Sembol
Yük Odası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
Eklenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ek, İlişik
Fakirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret
Uğramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınından Geçmek, Aniden Çıkmak, Düşmek, Sarkmak, Tutmak, Yaklaşmak
Asil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
Sesli Harf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
Nallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takavlamak, Öldürmek
Erken Bahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
Şemsiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çetir
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.