Kebe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Keçe
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sivilce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızanak
Seyrüsefer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
Eriyik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
Kurulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Çiftçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarımcı, Ziraatçı, Rençper, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi, Ekinci
Topyekûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümden, Toptan, Hamı, Umumi
Seramik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kilişi
Kısıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Armağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hediye, Mükâfat, Ödül, Bağış, İhsan, Yadigâr
Not kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kayıt, Kıymet
Minkale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletki
Yöresel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal
Soygun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Yağma
Korsan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Haydutu
Lehim Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lehimlemek
İç Açıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ferah
Münekkit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Tenkitçi
Gösterişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alımlı, Güzel, Ağır, Ağırbaşlı, Görkemli, Lüks, Oturaklı, Zengin
Yadırgatıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf
Tahassüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanma
Konkasör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkıran
Dejenere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
Maceralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenli, Karmaşık
Ensesi Kalın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek
Günindi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Garp
İrsaliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönderi
Razı Salmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
Tanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlama, Tarif Etmek
Kırıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsızlık
Kadıntuzluğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarıçalı
Bölge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesim, Mıntıka, Nahiye, Toprak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.