Kayırma kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Himmet, İltimas, Koltuk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gidi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
İlke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
Tezahür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
Esmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üfürmek
Harabelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz
Arslan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aslan
Harbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harbi
Mıymıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ataletli, Lenk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Konvoy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
Ekvator kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hattı İstiva, Eşlek
Monte Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
Form kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
Züğürt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
Güre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Dinç, Korkak, Kuvvetli, Ürkek, Erke, Enerji, Yabani
Donanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
Uray kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
Bilgelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Hikmet, Vukuf
Arızalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sınmak
Tor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ağ, Çekingen, Ham, Toy, Utangaç, Yabani, Görgüsüz, Eğitilmemiş, Yabanıl
Bes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ya, Yeter
Andetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahdetmek
Okullu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
Çirkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
Sûr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boru
Sahtekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hileci, Düzmeci
İsnat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayandırmak
Demek Ki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demeli, O Hâlde
Baz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas
Nüktedan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, İnce, Nükteci
Tefevvuk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak
Emcek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meme
Tenkis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.