Katılmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Düpedüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Açıktan Açığa
Din kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyanet, İlmek
Ortakça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa
Çalışım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdman
Örnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
Mütedeyyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Dinselci
Kıraathane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
Beste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Hava, Melodi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Belirgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bariz, Seçkin, Açık, Besbelli, Sarih, Saydam
Tekrar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek
Zooloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılkıbilim
Tamag kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
Entipüften kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Derme Çatma, Çerden Çöpten
Gerçekten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
Belirtke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amblem, Gösterge
Deşikaçan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Delgeç
Esbabımucibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
Cepçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
Üstün Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
Asamble kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Meclis
Yönetici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdareci, Yöneten Kişi, Menajer, Rehber
Darağacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa, İdam Sehpası
Haneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konutlu
Hücre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göze
Aşırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
Sucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saka
First Lady kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
Töz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cevher, Kök, Temel
Hoş Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
Paytak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Piyon
Tephir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
Tıpatıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam, Birebir, Tıpkı, Ucu Ucuna, Astamam, Aynısı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.