Hareketsiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Durgun, Ölü, Tek, Sabit
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tikel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cüzi
Yeminsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antsız
Kansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anemi
Büküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Kıvrım
Yönetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tedvir Etmek, Çevirmek, Kullanmak
Yayılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Büyümek, Çıkmak, Çökmek, Otlamak, Sirayet Etmek, Sıvışmak, Sızmak, Yansımak, Yaygınlaşmak
Buke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koku
Mahsusi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şappadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apansız, Ansızın
Unmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
Sandalye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
Gülgûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pembe
Çağırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Nida
Giriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç
Garp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Günindi
Nicelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemiyet, Miktar, Oran, Rakam
Parke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
Bağışlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
Konvertibl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilgen
Ergonomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşbilim, İşlev
Kezzap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitrik Asit
Bibi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hala
Gıdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerdan
Somurtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat Asmak, Ekşimek, Yüz Asmak
Şopar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küstah, Şımarık, Yaramaz
Böhtan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
Zemin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
Bulunak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adres
Duyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyarlı, Duygulu, Hassas
Mahsusen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
Salak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Dingil, Bön
Masraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Harç, Sarfiyat, Harcama, Araç Gereç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.