Gözetme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Himaye, Nezaret
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Otlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otarmak
Dertlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
İleride kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekte
Şimdiye Kadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâlâ
Mapushane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
Hamasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
Monte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
Yelkenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yelken
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mümkünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanak
Sabahçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
Taşeron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
Bilgisiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Boş, Cahil, Kabak, Nadan, Yavan, Yayan
Toto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
Tanıdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Bildik, Tanış, Yâr, Dost
Lâtif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Hoş, Yumuşak, Gökçer Yepelek
Hepatit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarılık
Eğlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
İyilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Nimet, Salah, Kayra, Kerem, İnayet, Esenlik
Dikeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
Mukteza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
Biberon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
Sağ Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
Konum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
Tedavi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme, Sağaltma, Mualece, Otama
Zıplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırlamak, Sıçramak, Hoplamak
Çoban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
Hafifsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsememek, Küçümsemek, Mühimsememek, Yeğnisemek
Beslek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hizmetçi
Dalaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
Behişt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
Nesib kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
Çeyiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.