Girev Götürmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Haczetmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dirayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceriklilik, Seziş, İktidar, Kabiliyet, Zekâ
Mescit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cami
Kırıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, İşve
Bağışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muafiyet
Miktarda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
Kaşelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek
Sekte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
Balıketinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Doğrudan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
Rabıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bağlama, Bent
Otoban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızyolu, Otoyol
Zıplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırlamak, Sıçramak, Hoplamak
Bitiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
Soğutmaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
Diyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Grev, Perhiz, Rejim
Karaniyoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafatasıbilim
Maaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
Uğraşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşgale
Mecaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişmece
Örnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
Variyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
Çamurlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
Gazap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
Başmakale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başyazı
Borç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük
Karalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek
Dobra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İyi
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
İyilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Nimet, Salah, Kayra, Kerem, İnayet, Esenlik
Göktaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asteroit
İade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri Verme, Geri Çevirme, Reddetme, Mukabele Etme
Müstaceliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvedilik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.