Gelenek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anane, Adet, Töre
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Beledi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
Eğlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
Ahval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler
Mızıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızıldanmak
İmkânsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız
Beddua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Lanet, İlenç
Dudak Boyası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ruj
Salim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Sakin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Soysuzlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Yozlaşmak
Çalkalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalkamak, Elemek
Buz Yalağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalak
Bire Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tıpkı
Refleks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
Reçete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Nüsha, Yol, Yöntem
Tatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
Tüketilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
Bütünlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
Ürküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
Dizayner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarımcı
İkamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
İktisatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomist
Epeyce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Epey
Telhis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
Şahsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Kişisel, Kişilik
Deniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Kükremek, Su, Bahir, Derya
Satir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak
Desen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakış, Tasvir
Yersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Boşuna, Abes, Anlamsız, Fuzuli, Uygunsuz
Tutarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Çelişmesiz, Orta, Sabit, Uygun, İnsicamlı
Gerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lazım, Lüzum, Lüzumlu
Fetha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstün
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.