Geçici kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Filtre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç, Süzek
Dışsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haricî
Aktris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
Leleklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, İncelik
Farenjit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
Seng kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taş
Müteahhit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Üzüntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
Yemin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ant
Gereksemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtaç Olmak
Olağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii
Oturtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
Ummak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak
Su Küre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hidrosfer
Çarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çene
Sevinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayram, Ferah, Kıvanç, Mutluluk, Neşe, Şenlik, Şevk, Coşku
Toplanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
Muvafakat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
Münekkitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmenlik
Kırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Katlamak, Öldürmek, Azaltmak, Delmek, Haklamak, İncitmek, Kaçmak, Sındırmak, Uzaklaşmak, Yaralamak, Yok Etmek
Kibar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
Yaklaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Ortalama, Tahminen, Takribî
Soylular kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zadegân
Tabiiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Milliyet, Tebaalık, Uyruk, Vatandaşlık, Bağımlılık
Ya da kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yahut, Veya
Anlaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
Terzilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikmenlik
Vizüel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görsel
Periyot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Devir, Dönem, Aralık
Ekin Sahası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftlik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.