Formen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ustabaşı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Jen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gen
Havale Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Göndermek, Ismarlamak, Yollamak
Tayf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Hayalet, Ruh
Harbi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Askerî, Doğru, Mert, Temiz
Küstah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyesiz, Saygısız
Anlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeka, Akıl
Salak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Dingil, Bön
Periferi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kıyı, Uç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Vızıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Yakınmak
Üzgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Kederli, Karamsar, Hüzünlü, Umutsuz Ümitsiz, Bitkin, Kırık, Mahzun, Meyus, Üzülmüş, Neşesiz, Tasalı, Gamlı, Dermansız
Grup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Deste, Hizip, Kol, Küme, Öbek, Saf, Set, Takım, Zümre, Ekip, Türküm, Topluluk
Dominant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
Sığınmacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mülteci
Beyaz Zehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
Lügat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlük, Kamus, Kelime, Söz, Sözcük, Sözlük
Ismarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havale, Sipariş
İkame kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İvaz Etme, Yerine Koyma, Yerine Kullanma, Dikme
Taraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge, Bölüm, Kat
Görüşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
Resimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Albüm
Bilişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
Raks Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynamak
Rüştiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul
Dipçik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kundak
Okkalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ağır, Çok, Fazla, Hürmetli
Amma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ama
Demagoji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk
Üstenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
Aday kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namzet
Önerme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teklif
Süngüç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sere
Kaynatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.