Farz Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bilmek, Düşünmek, Sanmak, Saymak, Tutmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Günce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günlük
Başöğretmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
Üleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pay
Girişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Teşebbüs
Özür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
Duyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyu, İstihbarat, İzlenim, İhsas
Şahıs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
Uzlaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Mutabakat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kanunuesasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
Dilcilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil Bilimi
Saha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Arsa, Meydan, Yakut
Sâri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
Anlaşmazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık
Varda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
Fenalaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
Şavk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işık
Musannif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazar
Rüştiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul
Özet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Sonuç
Bihuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sersem, Şaşkın
Olağanüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Dehşet, Fevkalade, Gayriadi, Harikulade, Mucize, Sıra Dışı
Sükûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet, Dinme, Dinginlik, Devinimsizlik
Tekebbürlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
Defnetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
Faikiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik
Dağılmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Mahlul
Katlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül Etmek, Dayanmak, Çekmek, Dözmek, Götürmek, Hazmetmek, Kaldırmak, Taşımak, Yutmak
Kalmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kala
Barışçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
Kıyık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuvaldız
Yemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek
Yasal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Meşru, Legal
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.