Faiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Nema, Ürem, Getiri
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Doğu Bilimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
Göçkün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
Direnmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
Dalakotu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar Sedefi
Diyalog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Anlaşma, Karşılıklı Konuşma
Yaslı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matemli, Hüzünlü, Acıklı
Kurtarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
Çekinmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Düğürcük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Simit
İtfa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sönüm
Tıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
Tesir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Dokunma, Zarar Verme
Belde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
Dokunan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
Noktalama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenkit
Hal Hareket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş
Galeyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşma, Kaynama, Coşkunluk
Kömekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamak
Haşlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
Donatma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Teçhiz
Sahiplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El, Mülkiyet
Mümkünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanak
Koruncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
Bari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
Himaye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak
Mazeret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk
Terim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Had, Istılah
Önlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
Ufunet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
Yaşam Biçimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayat Tarzı
Göçürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakil
Meyus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karamsar, Üzgün
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.