Erozyon kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Aşınma, Aşınım, İtikal
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kanıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
Sihirbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı
Kesbetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Kazanmak
Haddinden Fazla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
Turfanda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Faraş
Güz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Payiz, Sonbahar, Hazan
Emcek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meme
Lezzet Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pusarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Puslu, Serap
Yeniyetmelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürahiklik
Makta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
Mutabık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birge, Uygun, Yekdil, Uyumlu, Özdeş, Uyuşmuş, Uygun Olan
Vüsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genişlik, Uzam
Savaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş, Cenk, Harp, Kavga, Muharebe, Mücadele, Sefer, Uğraşma, Didişme
Toplanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
Rençper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
Müsabaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarışma, Yarış
Gani Gani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
Klasman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Tasnif, Bölük, Bölümleme, Sınıflama
Yolculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol
Erkek Berberi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berber
Girift kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
Meddücezir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
Bulanıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesafet
Lahut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
Mecruh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaralı
Azletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Azat Etmek, Kenar Etmek
Sırf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Salt, Tamamıyla, Büsbütün, Ancak, Baştan Aşağıya Kadar
Virane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Tufeyli, Ören
Ummak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
Parabol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katı Mükai
Tepinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.