Emzik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İbik, Biberon
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Geçit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Bel, Belen, Derbent, İntikal, Transfer
Kargaşalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş
Fevrî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
Yapay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Yapmacık
Harimiismet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
Konkur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarış, Yarışma
Muhafazakârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutuculuk
Ulaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitişiklik, Bitişikte
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çarpmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Hızla Değmek, Başına Geçmek, Atmak, Çalmak, Çırpmak, Dövmek
Bayılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlemek, Süzülmek, Mahmur Olmak, Bitmek, Ödemek, Vermek
Varsaymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Saymak, Tutmak
Pekitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekit Etmek, Tevkif Etmek
Balkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Güzel, Parlak, Sancı
Züğürt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
Nadir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Seyrek, Az, Az Bulunur, Azrak
Negatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksi, Menfi, Olumsuz, Eksi yük
Palazlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
Gezinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
Frekans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıklık, Tezlik
Yorgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitap, Bitkin, Halsiz, Harap, Turşu
Yoğaltıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
Duyuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
Cerrahi Müdahale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
Şemsiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çetir
Karine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, İpucu
Ar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
Tür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
Uygarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
Tepki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reaksiyon, Aksi Cevap, Aksülamel
Güzeşt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Iskonto, Taviz
Kir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirk, Leke, Pasak, Pislik, Şaibe
İhracat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dış satım
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.