İhracat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dış satım
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Platonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Platoncu, Düşsevisel, Eflatuni
İncinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
Açılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtılmak, Ferahlamak, Bollaşmak, Delinmek, Anlamak, Çatlama
Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek
Fek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Bozma
Sekte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
Yetişmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişkin
Sarılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Girişmek, Kucaklamak, Yapışmak, Dolamak, Ele Almak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müstacel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvedi, Acele
Olasılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
Kusmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek
Yüze Gülücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Riyakâr
Riayet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
Başeğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
Görmezlikten Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görmezliğe Vurmak
Dolambaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
Müneccim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
Kani Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak, Kanmak, Yetinmek
İlaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Merhem, Em, Deva, Derman, Ot, Önlem
Alçı Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jips
Kül Rengi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gri
Usare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özsu
Çarpışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Müsademe, Tokuşma
Aziz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Sevgili, Sayılan, Kutsal, Değerli, Gözde, Şirin
İdaresiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutumsuz, Yönetimsiz
Tıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hekimlik, Sağlıkbilimi, Otacılık
Ağırbaşlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
Mazeret Kâğıdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezkere
Şu Denli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Fazla
Denetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teftiş Etmek, Murakabe Etmek, Kontrol Etmek
Psikoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ruhbilim, Tinbilim
Kondansör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.