Düzensiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bulaşık, Dağınık, Karışık, Perişan, Savruk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tıbben kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkça
Çav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün
Mesture kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
Saymamazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
Tansiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
Dalan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Lobi, Şekil
Düşünceler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
Mecmu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Toplam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yer Sarsıntısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Zelzele
Öbürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri, Öteki, Özgesi
Sınırlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
Haleldar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sarsılmak
Hoşlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haz, Teveccüh
Tabiiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Milliyet, Tebaalık, Uyruk, Vatandaşlık, Bağımlılık
Kötek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baston, Dayak, Sopa
Kolay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asan, Basit, Hafif, Emeksiz, Zahmetsiz
Saygıdeğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayın, Muhterem
Selemci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
Değerlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fikir Söylemek, Gitmek, Görmek, Kıymetlendirmek, Kullanmak, Rey Yazmak
Bölgesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Yöresel, Lehçe
Sabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
Peyda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
Erkete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikiz
Yönetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare
Ehliyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
Ek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devam, İlave, İlişik, Koşma, Şekilci, Ulama
Kışkırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
Sıfıra İnmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak
Portföy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cüzdan
Açıktan Açığa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu Orta
Beyinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız
İhtiyat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.