Cesametli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İri, Kocaman
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Buat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutu
Bozulmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
Müddet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
Açık Oturum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas
Kıkırdamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
Yayınevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat
Örneğin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Meselen, Söz Gelişi, Söz Gelimi, Örnek Olarak
Ongun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Ağaç, Bayındır, Bol, Kutlu, Mesut, Mutlu, Totem, Arma, Bereketli, Feyizli, Mübarek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Alışılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek
Bekit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakıf
Mevzun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Ölçülü
Gelin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kukla
Dünürcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünür, Görücü
Kalender kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçakgönüllü, Ehlidil, Rint
Fazladan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Caba
Mamulat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler, Mamul
Öteki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
İlmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Din, Dokunmak, İlmik
Ültimatom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diplomatik Nota
Plüralizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğulculuk
Sonrasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Sonsuz
Teâlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
Mebzuliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
Mukayese Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Salıştırmak
Cidden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
Editör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
Uygu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekabül
Yöndemci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför
Burun Otu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enfiye
Ekin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Tahıl Tarlası, Hars
Yönelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.