Cebir kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bindi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destek
Vurgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksan
Tazmin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
Puslu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
Uyarlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak
Global kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küresel, Toptan
Çapulcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmacı, Çapkıncı, Kuldur, Talancı
Burulgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girdap
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İslam Hukuku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat
Güçsüzleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
İçsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Kuru
Tüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hamı, Hepsi, Kül, Tam, Tamam, Tümsek, Topu
Fırka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümen; Parti
Dipnot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşiye, Esletme
Alaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ala, Ala Bezek, Ala Bula
Söze Bakan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
Melal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Hüzün, Usanç, Üzüntü
Borcu Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkmale Kalmak
Sövme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalay, Küfür
İncir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş
Hevessiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
İsteklendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik
İdarecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöneticilik
Münfesih Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
Tamlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümleme, Tamamlama
Bedbaht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutsuz, Talihsiz, Bahtsız, Bahtı Kara, Zavallı
Kafiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyak, Ayak
Varlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
Özellikle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Bilhassa, Hele, Hususen, Hususile, Mahsus
Kafatasçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irkçılık
Engelleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
Sirrus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçak Bulut
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.