Bulanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kabarmak, Karışmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Biteviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Sürekli, Yeknesak, Boyuna, Aynı Biçimde
Kerevet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Sedir
Karartı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlık
Prese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
Üç Buçuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
Mealen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamca
Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
Gayrimeskûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Düldül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı At
Ayaklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Kalkışma, Başkaldırı
Kolonizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
Tanınmayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabancı, Yeni
Katkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Pay, Yardım, Ulama, Ek
Tabut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sal
Ön Gösterim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gala
Neciplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asalet, Efendilik
Primitif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
Açık Artırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Müzayede
Yol Azığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
Sıvık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık
Sponsorluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destekçilik
Akabinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkasından, Hemen Arkadan, Ardından, Hemen Ardından, Hemen Arkasından
Dalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
Sözleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
Eşkal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim
Kıygınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
Salgılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
Taşıtçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
Yüzey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz
Giysi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
Yapı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Bünye, Kuruluş, Mimari, Örgü, İnşaat, Strüktür, Konstrüksiyon, Yol
Şımarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.