Bile kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Birlikte, Da, Dahi, Hatta, Üstelik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Koşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
Oturtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
Öldürülen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
Aksülamel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepki
Kindar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kinci
Şayeste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
Başörtüsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
Servi Ağacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Servi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Fakirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret
Tebşir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müjdelemek
Büyükbaba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Baba
Keski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırnak
Sağlamlaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek
Geçirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etmek, Giymek, Görmek, İletmek, Kalmak, Kaydetmek, Nakletmek, Oturmak, Savmak, Takmak, Tespit Etmek, Vurmak, Yapmak, Yazmak
Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık
Öğrenim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maarif, Tahsil
Kulüp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pakt
İcare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kira
Kaşelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek
Cındır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Paçavra
Arkalıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedir
İnhidam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
Açıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzah Etmek, Tavzih Etmek, Göstermek, Yayımlamak
Sakın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekin, Zinhar
Pusat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
Okşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
Kimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik Belgesi, Tanıtma Kartı, Çehre, Etiket, Hüviyet, Şahsi Vesika, Üzeri
Bekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetçi, Karakolcu, Keşikçi, Nokta
Arızi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelip Geçici, Eğreti, Dıştan Gelen, Sonradan Olan
Kın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıf
Dağılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
Gürültüsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.