Başvurmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hava Meydanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havalimanı
Yenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer, Yenik
Barışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen
Vehim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kurgu, Evham
Sıkıntısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Hafif
Kavuşum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
Beniâdem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âdemoğlu, İnsan, İnsanlar
Veba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolera
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ferahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
Adamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niyet Etmek, Ayırmak, Nezretmek, Vadetmek
Sentaktik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimsel
Nezle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Tumağı, Dumağı, Çaputlama, Anjin, Duma
Aşındırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemirmek, Yemek
Yük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev
Zamsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artırımsız
İcmal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
Füsun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyü
Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
Arz Cazibesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Çekimi
Tekrarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
Vatanperver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsever
Cinlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
Rızık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Ruzi, Yiyecek
Kasten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
Aksırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
Dinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Güçlü, Canlı, Genç, Muhkem, Müsterih, Sağlam, Taze, Zinde, Tendürüst, Tüvana
Dayanaklık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
Destan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koçaklama, Boy, Epope
Henüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimdi, Az Önce, Daha, Hâlâ, Yeni
Oldukça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli
İliştirilmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişik
Dü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İki
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.