Büyük Peder kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Büyük Baba, Dede
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çadır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
İntikam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öç
Avize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asman, Çilçırak
Çelişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Zıt Olmak
Tasfiye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
De kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Dahi
Sarkıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit
Ucuzlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü
Ayrılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hicran, İhtilaf
Haset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
Yataklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yataklı Vagon
Uğruna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçin
Tanıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
Sivrilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek, Seçilmek, Yükselmek
Aş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
Sansür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Denetim
Pörsümüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
Makûs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz, Kötü, Ters
İstikrah Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
Teorikman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuramca
Öğle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün Ortası, Öğlen, Öğle Vakti, Günorta, Öğle Ezanı, Öğle Namazı
Elçekme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feragat
Kovculuklar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
Neşretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Yayımlamak
Utmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek, Yutmak, Ütmek
Bariz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirgin, Açık, Göze Çarpan
Garip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
Düzensiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Dağınık, Karışık, Perişan, Savruk
Haraza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Öfke, Sinir
Eke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Kart, Yaşlı, Yetişkin, Bilgin, Akıllı, Tecrübeli
Sabretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Hazmetmek, Katlanmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.