Alçak Boylu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bodur
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sinir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabiyet, Asap, Öfke
Direk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
Peşin Yargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
Mükedder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün
Fikirleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
İri Un kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrmik
Nezih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Ahlaklı
Şiryan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çalıştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koç, Antrenör
Söylenti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet, Söz, Haber
Yamru Yumru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
Döl Yatağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Rahim
Bağdarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Program
Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yüzüne Demek
Tanlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak
Kaplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
İkinci Sınıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
Sürveyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen
Geçmişte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
Omurilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nuhal Şevki, Murdar İlik
Hoşgörü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Müsamaha, Tolerans, Dözüm
Büyükanne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Nene
Sömestri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
İş Bırakımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Grev
Çeşit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm
Bükmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Eğirmek, Katlamak, Yapmak, Eğmek
Mostra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göstermelik, Örnek, Örneklik, Numunelik
Görkem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
Yayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyerek, Ayakla, Bilgisiz, Naşir, Piyade, Yaya
Alıngan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas, Nazik Yürekli
Tamu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
Günaydın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabahın Hayır
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.