Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Düz Yüzüne Demek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Necdet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik
Övünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahir, İftihar, Kıvanç, Mübahat
Oturaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ağır, Gösterişli, Sabit, Sağlam, Veznin
Anlaşmazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık
Yıkıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahripkar
Briz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meltem
Randıman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün
Yuvgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yok Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
Tahavvül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Dönüşmek
Öğretim Programı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
Gözlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
Ev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Beyit, Dar, Hane, Konut, Mekân, Nesil, Ocak, Soy, Sülale
Demlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demlemek
Şeytanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani
Görkem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
Bitimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonlu, Sonuçlu, Sınırlı, Mütenahi
Yönetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tedvir Etmek, Çevirmek, Kullanmak
Sallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak, Savsaklamak, Savurmak, Yellemek, Hareket Ettirmek, Baştan Savmak
İpsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haylaz, Serseri
Dikinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat
Mütemekkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
Feodalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik
Kof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
Morto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
Terkidünya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
Riyaziyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matematik
Peylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Sağlamak, Temin Etmek
Tenezzül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
Mebzul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Çok
Öküzgözü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arnika
Yaya Kaldırımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.