Sobe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yumurtamsı, Oval, Beyzi
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mualecehane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayenehane
Mağşuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Yazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ova, Düz Yer, Ova, Kır, Alfabe, Yazma İşi, Makale, Yazgı, Hat, Mektup, Kader
Belirti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
Bilgiç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Ukala
Adliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargılık
Piyes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Temaşa
Çaresizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umarsızlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Montaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurma, Kurgu, Takıştırma
Baygınlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
Meri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli
Herkes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümü, Hepsi, Hamı, Âlem, Cümle, Dünya, Kâinat, Millet
Osmoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçişme
Filinta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yakışıklı
Danışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat, İstişare, Müzakere, Müşavere, Konuşma
Bundan Sonra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık
Eksiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Eksi, Kusur, Noksan, Şaibe, Zaaf
Müessir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
İşporta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergi; Açıkta Yapılan Satış
Serili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmış, Serilmiş
Ilıman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutedil
Yalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
Parlamaz Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sönmek
Zevk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
Spor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beden Eğitimi, Jimnastik; Üreme Cisimciği
Payanda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Destek
Meydana Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
Ana Kara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
Teferrüç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
Çalkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
İfa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak, Ödemek, Yapmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.